İğne ve Çuvaldız Şart Mı ?

İğne ve Çuvaldız Şart Mı ?
İğne ve Çuvaldız Şart Mı ?

Hata yapanı suçlamak ne kadar kolay değil mi? Yaptıklarını acımasızca yüzüne vurmak, kendi yaptığınızı düşünmemek, faturayı sadece karşınızdakine kesmek… Söyledikçe söyleyesiniz gelir. Sanki dünyanın kötüleşmesine en büyük sebep karşınızdaki insanın yaptığıymış gibi… Kendinize dur demeden konuşmak, suçlamak çığ gibi büyüyen bir kin türüdür aslında. Bir süre sonra kendi kendinizi gaza getirdiğinizi fark etmezsiniz ve belki de onun yaptığı hatadan çok daha fazlası sizin söylediklerinizde olmaya başlamıştır.

Her zaman söylemek kolay, dinlemek ise zordur. Siz kolay olanı yapmak isterken zor olan bütün kısmı karşı tarafa yüklemek istiyorsunuz. Şunu unutmayın ki siz söylerseniz bir yerden sonra karşınızdaki de söyleyecektir. Yani ne kadar söylerseniz duymaya da o kadar razı olacaksınız. Aksi takdirde karşınızdakinden duyduklarınız öfkenizi daha da körükleyecektir. Bir de bu durumun farklı bir yanı var; siz konuştukça rahatladığınızı zannederken sürekli öfke kustuğunuz için kendi iç huzurunuzu da öldüreceksiniz. Konuşma bittiğinde mutsuz ve yorgun hissedeceksiniz.

Karşınızdaki insan hata yaptı ve suçlu. Peki tüm suç onun mu ya da tek suçlu o mu? Lütfen kabarıp püskürmeden önce kendinize bu soruyu sorun. Ani sinirlenmelerle kalp kırmanız için çok uygun bir ortam oluşmuş oluyor. Bunu önlemek için sabrınızı korumaya çalışmalısınız. İnsanız tabii ki kendimizi tutamadığımız zamanlar oluyor. O halde bunu karşımızdaki için de düşünmemiz gerekmez mi? Yani onun da insan olduğunu, hata yapabileceğini kabullenmemiz gerekmiyor mu? Şimdi burada size vereceğim tavsiye şu; karşınızdaki insan hata yaptığında ya da yanlış bir şey söylediğinde durup bir dakika bekleyin. Kafanızı toparlayın. Tam olarak ne demek ya da ne yapmak istediğini anlamaya çalışın. Niyeti ne olabilir onu düşünün. Aynı derecede kendinizi de sorgulayın. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırdığınızda, başkasının canını yakmış olacaksınız. Bu da sonrası için pişmanlık demektir.

Başkası tarafından yakılmış bir ateşe ‘’zaten başkası yakmış suçlu olan o ben de odun atsam ne olacak’’ diyerek odun atar mısınız? Yapmazsınız değil mi, hatta su döküp söndürmeye çalışırsınız. Tabii duyarlı bir insansanız. İşte tam da bu mantıkla düşünmeniz gerekiyor. Karşınızdaki hata yaptı diye, onun hatasına hata eklemek ve yangını büyütmek yerine, sakince anlamaya çalışıp söndürmeye çalışmalısınız. Durun, nefes alın, kendinizi kontrol etmeye çalışın ve empati yapmaya odaklanın. Bu olayda sizin de ne kadar etkili olduğunuzu, suça ne kadar ortak olduğunuzu düşünün. Tamamen karşınızdakini şımartın, hatalarını görmezden gelip kendinizi yıpratın demiyorum. Burada bahsettiğim, sizi seven ve istemeden hata yapan insanlardır. Tüm bunları uyguladıktan sonra oturup konuşun ve olayı çözümlemeye çalışın. Kim nerede ne yanlış yapmış, ne yapmalıymış, bir dahakine ne yapmalıdır irdeleyin. Hataları aşmada birbirinize yardımcı olun.

Diyeceğim şudur ki; siz iyisi mi iğneyi de, çuvaldızı da bir kenara bırakın. Ben, anlayış ve sabrın bir araya gelip de çözemediği sorun görmedim henüz, bunları kullanmayı deneyin. İnanın faydasını göreceksiniz. Daha sağlıklı iletişimler kuracaksınız. Belki bunları ilk seferde tam olarak yapamayabilirsiniz ama zamanla kendinizi geliştirmiş olacaksınız.

İğnesiz, iğnelemesiz, çuvaldızsız, empati ile sabırlı iletişimler kurmanızı diliyorum…

Yorum Gönder

0 Yorumlar