Keşke Ülkesinden, İyi Ki Ülkesine

Keşke Ülkesinden İyi Ki Ülkesine

En çaresiz, en buruk, en can sıkan kelime keşkedir. Eksik bırakılan, yeterince çaba sarf edilmeyen, yanlış yapılan ve bazen de yapılabilecekken denenmekten korkulanların ardından gelen pişmanlık namesidir. Bazılarınız için sıradanlaşmış bile olabilir. Bu sıradan gibi gelen kelimeyi gün içinde fazlaca söylediğiniz için gözünüzde çok büyütmezsiniz. Aslında her söylediğinizde, diğer olumsuz tüm kelimeler gibi bu da size negatif izler bırakır.

Keşke demeyeniniz elbette yoktur. Ancak çok diyeniniz ve az diyeniniz vardır. Ne için dediğiniz de pişmanlığınızın ya da çaresizliğinizin boyutunu belirler. Şimdi siz de bir düşünün, neden keşke dediniz ve demeye devam ediyorsunuz? Bu durumlar gerçekten keşkenin esaretini hak ediyor mu?

Geçmişte bir olay yaşadınız. Yaptığınız bir şey size yanlış geliyor. Başka türlü yapsaydınız sonucun değişeceğini ve sürekli neden öyle yapmadığınızı sorguluyorsunuz. Bir yere kadar bu yaptığınız gereklidir. Yanlış olarak gördüklerinizi tekrar yapmamak için önce onları sorgulamalısınız. Düşündünüz, belirlediniz, sorguladınız. İşiniz bu noktada bitiyor. Başa sarıp sarıp, bunalıma girene kadar keşke demek hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Olan olmuştur ve geri dönüp olmamasını sağlayamazsınız. Diğer taraftan yanlış yaparak doğruyu bulacağınızı, hayatta ilerleme kaydetmek için hata merdivenlerini çıkmanız gerektiğini de unutmamalısınız. Oldu, yanlıştı ve bir daha olmayacak. Formül bu kadar. Ucunda ölüm olmayan yanlışlar gömülmeyi hak etmektedir.

Yine bir olay oldu, siz de yapmanız gereken bir şeyi bile bile yapmadınız. Her durum kendi içinde değerlendirilmelidir. O sebeple yaptığınızın doğru ya da yanlış olduğunu size söyleyemem. Aslına bakarsanız kimse söyleyemez. Siz kendinize söylediyseniz, bunun muhakemesini kendiniz yaptıysanız olay bitmiştir. Belki yapmadıklarınızdan dolayı sonuç değişmiş olabilir. Evet ama keşke demek değiştirecek mi? Hala imkanınız varsa kalkıp bir şeyler yapmalısınız. Yoksa boşuna kafanızı keşke duvarına vurmayın. Benzer bir durumda nasıl daha farklı davranacağınızı düşünün.

Keşkelerin en saçması, yapacak bir şeyleriniz varken, oturduğunuz yerden söylediğinizdir. Kalksanız ilerleyeceksiniz ama siz oturup keşke diyerek mucize bekliyorsunuz. O mucize size gelmez çünkü çok yanlış bir duraktasınız. Şöyle olsa iyi olur, böyle olsa iyi olur demek yerine harekete geçin, şöyleyi, böyleyi kendiniz yapın. Olmaz diye de düşünmeyin. Bu hayatın bana en büyük öğüdünü sizinle paylaşayım; olmaz ya da imkansız diye bir şey yoktur, insan gerçekten istediğinde her şeyin oluru vardır. Yok, olmaz dediğinizi duyar gibiyim. Demeyin, deneyin. Denemeden olup olmayacağını bilemezsiniz. Belki yarışı kazanacaksınız, belki sınavdan yüksek puan alacaksınız, belki o çocuk da sizi sevecek, belki o kız teklifinizi kabul edecek… Denediğiniz ve olmadı mı? Sağlık olsun. Elinizden geleni yaptınız, olmayacağı varmış. En azından pişmanlık duygusuna maruz kalmadınız ve bir tecrübeyi daha cebinize koydunuz. Yeni yelkenler sizin!

Keşke, keşke, keşke… Siz de yorulmadınız mı bunu söylemekten? Olduysa oldu, olması gereken olmadıysa da sağlık olsun, başarısızlık da lazım bu hayatta. Biraz cesaret, biraz çaba gösterin yahu. Hayat korkanları yutar. Yüzme bilmeseniz de atlayın denize, çırpının. Zamanla öğreneceksiniz zaten. Bu ömür kıyıdan bakıp, iç geçirmek için çok kısa. Hele ki keşkelerde hapsolmak için çok çok kısa. Tavsiyelerime kulak verin efendim. Keşke ülkesinden, iyi ki ülkesine geçip mutluluğunuzu kabartın.

Keşkelerden ve pişmanlıklardan arınmanız dileğiyle…