Sevdiğin Özgürlük Mü, Sorumsuzluk Mu ?

Sevdiğin Özgürlük Mü, Sorumsuzluk Mu ?
Sevdiğin Özgürlük Mü, Sorumsuzluk Mu ?

Bir şeyi başarmak istediğinizde, zirveye çıkmak zor gelebilir. Tüm çabalarınızla zirveye çıktıktan sonra asıl zor olanın orada kalmak olduğunu anlarsınız. Asıl çaba orada başlar. İlişkiyi kurup, devam ettirmeyi de buna benzetebilirsiniz. Tanımaya uğraştınız, zar zor güvendiniz ve başladınız. Sonrası hep güllük gülistanlık mı? Tabii ki değil. Dikenlere rağmen gül bahçesinde mutlu olmak da sizin elinizde, gülleri ezip dikenlerle baş başa kalmak da…

Yetişkin bir insan olduktan sonra hayatınıza yeni birini almak oldukça zordur. Hele ki yaşanmışlıklarınız varsa… Tanımak zahmetli, güvenmek imkansız gibi gelebilir. Ancak insansınız ve duygularınızın dürtüsüne kapılabilirsiniz. Zaten bu harika bir şeydir. Böyle durumlarda tanışma ve flört evreleri inanılmaz keyiflidir. Öyle olsa da güvenmek ne kadar mümkün? Çok zorlu bir eylemdir güvenmek. Kimi zaman direnirsiniz. Nihayetinde duygularınız devreye girer ve sizi güvenmeye ikna eder. Hoşlanıyorsunuz, duygularınız harekete geçmiş, güveni de oturtmuşsunuz. Yani bir ilişki için tüm koşullar hazır. Gönül kapılarınız açık, tahtın sahibi girdi girecek. İki taraf için de kuşların uçuşu durdurulamaz artık.

Her şey bu kadar güzel giderken en önemlisi bunu korumaktır. Sevmek, sevilmek tembel işi değildir. İlmik ilmik örmeniz gerekir. Açıkçası beni en çok sinirlendiren şeylerin başlarında ‘’ayrıntılara bu kadar takılma ya’’ cümlesi gelir. Ayrıntılara dikkat etmezseniz bir bütün oluşturamazsınız. Çürük olur, yıkık olur, kısa ömürlü olur. Şimdi en önemli ayrıntı nedir, sağlam bağlamanız gereken ilmik hangisidir bir düşünün. Kesinlikle sorumluluk sahibi olmaktır. Eğer sorumsuz ve kendi rahatına aşırı düşkün biriyseniz, benim sizden ricam; size kalbini emanet edecek insanlardan uzak durun. Siz bir ilişkinin kaymağını yerken, kirini başkasına sildirmeye hakkınız yok çünkü.

Bazı insanlar sorumluluk almak istemediğinde özgürlük aşkının arkasına sığınmaya çalışırlar. Aslında kimsenin onlara prangalar vuracağı yoktur ama onlar üzerlerine düşen kısmı da yapmak istemedikleri için böyle bahaneler türetirler. Siz de bunu yapıyorsanız durup kendinize şunu sormalısınız, ‘’Benim sevdiğim özgürlük mü, sorumsuzluk mu?’’. Birini aramak, kendinizden haberdar etmek, ondan haber almak, önemsediğinizi hissettirmek, planlarınıza dahil etmek ve onun planlarına dahil olmak, sizin zannettiğiniz gibi özgürlüğünüze balta vurmuyor efendim. Sadece sorumluluklarınızı yerine getirmiş oluyorsunuz. Şunu belirtmeliyim ki, ben burada her dakika partnerinin tepesinde duran, onu darlayan, cehennem sorgusuna çeken insanlardan bahsetmiyorum. Zaten böyle insanların kurduğu ilişki değil tamamen esaret savaşıdır. Ben burada normal bir ilişkide olması gerekenlerden ve normal insanların alması gereken sorumluluklardan bahsediyorum.

Tekrar konumuza dönecek olursak; sizin bir insanı aklınıza geldiğinde aramanız, ilgi göstermekten üşenip ‘’ama seviyorum’’ demeniz özgürlüğe değil, sorumsuzluğa dahildir. Karşınızdaki insanı bunlardan şikayetçi oluyor diye suçlayamazsınız. Zaten bu döngüye girdiğinizde, o bir süre şikayet edip susacak, siz de her şey yoluna girdi zannederken sona yaklaşmış olacaksınız. Ben size bir sır vereyim mi; asıl birini sevmek sizi özgürleştirir. Kalbinizin kanatlarını açar. Daha yaratıcı bakarsınız dünyaya. Mutluluğunuzu çoğaltabileceğiniz tohumları sulamış olursunuz. Eğer karşınızdaki insan her zaman sizin iyiliğinizi istiyor ve her sorununuzu sizinle aşmaya çalışıyorsa, hayatınızdaki güzelliklere dahil olmayı da hak ediyordur. Elbette özgürlük insanın hayatında olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Ancak bunu sorumsuzlukla karıştırmak esaretin en büyüğünü yaratır. Mutsuzluk sizi kelepçelemeye her daim hazırdır. Anahtarı bulmak istiyorsanız hayatınızdaki insanı arayıp bir sesini duyun derim.

Yine söylüyorum; gerçekten özgürlüğünüzü kısıtlayan insanlardan uzak durun. Sizden sadece sevgiyle bir bütün olmayı isteyen insanlara koşun. Yüzünüzü karanlıktan güneşe dönmüş gibi olacaksınız.

Sevgiyi işlediğiniz insan ile birlikte, özgür ve sağlam adımlar atmanızı diliyorum…

Yorum Gönder

0 Yorumlar