Öğrenmeye Acıkalım

Öğrenmeye Acıkalım
Öğrenmeye Acıkalım

Her güzel şeyin sonu vardır. Fakat öyle güzel bir şey var ki, asla tükenmeyen, hep çoğalan… Bu güzel şey ‘’öğrenmek’’ efendim. Sonu gelmediği gibi katlanarak çoğalır. Çoğalırken mutluluğunuzu da arttırır. Her öğrendiğiniz bilgi yaşam kumbaranızda birikir, bir süre sonra dopdolu bir insan olursunuz. Harika değil mi?

Kendini öğrenmeye kapatan insanlara oldum olası şaşırırım. Sebebini de anlayamam. Bir konuda daha bilginizin olması sizi neden rahatsız etsin ki? Bir çok insana bir şeyler araştırıp öğrenmek zor gelir. Oysa ki çağımızda bilgiye kapalı kalmak daha zordur. İstisnasız hepinizin elinde akıllı bir telefon var. En basitinden sosyal medyadan bile öğrenebileceğiniz o kadar çok şey var ki. Twitter gündemi takip etmek için muazzam bir platform. İnstagramın ucu bucağı yok. Facebook artık her yaştan insanın buluştuğu dev bir mağaza gibi. Çöple dolu olan hesaplar bir yana, her alanda bilgi edinebileceğiniz fazlaca hesap var. Üstelik bir dokunuş uzağınızda. Böyle sağanak bir bilgi yağmuruna şemsiye açmanın mantığını söyleyin lütfen.

Anne baba olanlar ya da olmak isteyenler çocuğunuza ne bırakmayı düşünüyoruz? Ev, araba, para… Çocuğunuza bir ev bıraktığınızda onu soğuktan koruyacak dört duvarı olur, kapının dışına çıktığında yine korumasızdır. Bir araba bıraktığınızda yakıtı yetecek kadar özgürlük bırakmış olursunuz, parası bittiğinde yolu da bitmiş olacaktır. Para bıraktığınızda onu kullanmayı bilmiyorsa zaten kısa sürede bitirecektir ve siz aslında hiçbir şey bırakmamış olacaksınız. Peki ya öğrenme alışkanlığı bıraktığınızda? İşte o zaman ona kocaman bir evren bırakmış oluyorsunuz. Okuyan, elinden kitabı eksik olmayan, sürekli öğrenmek isteyen, bilginin sonsuzluğuna inanan anne babalarla büyüyen çocuklar koca bir çınar olurlar. Hem ailesinden öğrendiği bilgi birikimiyle, hem de bunu çoğaltması gerektiğinin bilinciyle, kişilikleri büyüdükçe büyür. Lütfen dünyadan bir haber prensesler, prensler değil de öğrenmeye aç bilge krallar ve kraliçeler yetiştirin.

Biz her şeyi anamızdan, babamızdan mı gördük? Tabii ki hayır. Devirler o kadar farklı ki, yaşam koşullarımız öyle değişmiş ki. Onlara sunulmayan gani gani fırsat bize sunuluyor şu an. Ben de genç neslin cahil olmasına anlam veremiyorum bu yüzden. Öyle sığ kalanlar var ki… Üzülüyorum da açıkçası, hem ülkem için hem milletim için. İnsan neden gül olacakken ot olmayı seçer bilemiyorum. Lütfen siz bunu yapmayın. Bundan önce okumadıysanız, öğrenmediyseniz bundan sonrası için geç değil. Telefondan, tabletten, gazeteden, kitaptan; otobüste, evde, iş molasında, ders arasında okuyun öğrenin. Öğrendikçe çoğalın, çoğaltın.

İnanın öğrendikçe mutlu olacaksınız. Kendinize bir bilgi evreni yaratmanızı ve bunun ışığında yürümenizi diliyorum…

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Çok kıymetli bir yazı. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Öğrenmenin hiçbir zaman yaşı yoktur. İnsan ve insanoğlu her zaman öğrenmeye açık olmalı. Çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum ve sizin bilincinizdeki insanların çoğalmasını diliyorum.

      Sil