Asosyal Sosyal

Asosyal Sosyal
Asosyal Sosyal

Hayatta deneyim kazanmaya başladığınızda insan denilen varlığın çok da masum olmadığını fark edersiniz. Tabii ki iyi insanlar var ama kötü olanlar bıraktığı izlerden dolayı daha fazla hatırlanır. Çünkü böyle insanlarla yaşadığınız olumsuz olaylar bakış açınızı değiştirir. Güvenmemeyi, hayal kırıklığını, sabrın salaklık olarak algılandığını, iyi niyetinizin suiistimal edildiğini öğrenirsiniz. Zamanla ister istemez gardınızı alırsınız. İlk yaşadığınızda size felaket gibi gelen bu olaylar soğuduktan sonra kıvamını alan bitter çikolatası fazla kaçmış bir krema gibi, ağzınızda acı tatlı bir his oluşturur. Artık felaketler deneyimlere dönüşmüştür. Tüm bunları yaşadıktan sonra farkında olmadan insanlardan ve dış dünyadan uzaklaşmış olabilirsiniz.

Bazen nedenini bilmediğiniz bunalımlara girersiniz. Aslında hiçbir sorun yoktur ama mutsuz, yorgun, bezgin hatta hayattan bıkmış hissedersiniz. Böyle zamanlarda eğer gerçekten kafanıza takmanız gereken bir sorununuz yoksa ilk düşünmeniz gereken en son ne zaman dışarı çıktığınızdır. Aynı gün mü çıktınız ya da zaten sürekli dışarı çıkıyor musunuz? Güzel ancak yetersiz. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ne amaçla olursa olsun dışarı çıkın ve az da olsa açık havayı soluyun. Fatura yatırmak için, eksikleri gidermek için, resmi işleri halletmek için artık ne olursa. Evden hiç çıkmamaktan kesinlikle daha iyidir. Diyelim ki zaten işler için sürekli dışarı çıkıyorsunuz, yine de içinize kasvet çöküverdi. O halde bu kasvetin sebebi uzun süredir kendiniz için dışarı çıkmamanız olabilir. Arkadaşlarınız çalışıyor, çocukları var görüşemiyorsunuz. Alışveriş deseniz paranız yok. E hep yaşadığınız yer neresini gezip göreceksiniz? Bunların hepsini bir çöp kovasına atıp oradan uzaklaşın. Arkadaşlarınızla görüşemeyebilirsiniz ama sizin asıl ihtiyacınız olan yine sizsiniz. İçinizdeki arkadaşınızı yani kendinizi ne çabuk unuttunuz. Paranız da olmasın, hiç gerek yok. Hem gördüğünüz yerleri belki farklı açıdan göreceksiniz bu kez. Hemen giyinip süslenin, atın kendinizi sokağa. İlla alışveriş yapmanıza gerek yok, şöyle bir vitrinlere göz atın. Çarşıyı turlayın. Size gelemeyen arkadaşlarınızı siz ziyaret edin. Kitabınızı alın bir parka oturun. Açık havada gazetenizi karıştırın. Kimse size neden buradasın demeyecek ya canım. Oh mis gibi hava size pek iyi geldi bile.

Kasvetin ikinci nedeni ise asosyal sosyalliğinizdir. Burada ne demek istiyorum; dışarı çıkıp bir yerlere gittiğiniz halde insanlarla iletişime geçmeme haliniz. Raflarda dolaşırken satıcılar ya da diğer müşterilerin yüzüne bakmamanız mesela. Öyle sıcak kanlı insanlar var ki sanki raf karıştırırken karşılaşmamışsınız da alışverişe birlikte gelmişsinizdir. Böyle insanlarla iletişim fırsatını kaçırmayın. Kafanızı biraz kaldırın. Yüzünüzde koca bir tebessüm yer edecektir. Kütüphaneye gittiğinizde diğer okuyucularla fikir alışverişinde bulunun. Öneri alın, verin. Daima gülümsemeye çalışın. Bu hem sizin ruhunuza hem diğer insanların ruhuna çiçek tohumları ekecektir. Yani siz aslında bazı aktiviteler yaparken sosyalleştiğinizi sanıyor olabilirsiniz. Ancak iletişim kumaya çalışmadıkça aslında asosyal kalacak, bir süre sonra kendi iç dünyanızı bir fanus gibi üzerinize kapatıp gittiğiniz her yere götüreceksiniz. O fanusu kaldırıp atın. İnsanlara gülümseyin ruhunuz şöyle koca bir nefes alsın. Bırakın dertler şöyle dursun. Bazı zamanlarda sadece kendinizi düşünerek hareket edin. Omzunuzdaki yüklerin hafiflediğini hissedeceksiniz. Şunu asla unutmayın; siz önce kendiniz için varsınız. Kendinizin daha mutlu olması için gerçek anlamda sosyalleşmelisiniz. Asosyallik dertlere kalsın, boş verin siz onları.

Sizleri seviyorum ve tatlı tatlı sosyalleşip, çiçekler ektiğiniz ruhunuzda bir de gökkuşağı açmasını diliyorum.

Yorum Gönder

0 Yorumlar