Ne Okumalı, Neden Okumalı ?

Ne Okumalı, Neden Okumalı ?
Ne Okumalı, Neden Okumalı ?

Çok sevdiğim Necati amcam demişti ki; elinize ne geçerse okuyun. Ne kadar güzel bir insan olduğunu bir kez daha fark etmiştim. Sizler okuyor musunuz? Ne okuyorsunuz mesela? Zahmet edip yazılarımı okuyanlara teşekkür etmek istiyorum. Çünkü çoğu insana girip okumak zor geliyor. Bu yüzden fikirlerimi öğrenmek isteyenlerin bende ayrı bir yeri oluyor.

Necati amcamın dediği gibi elinize ne geçerse okuyun. Şu zamanda o kadar imkan var ki. Her zevke hitap eden okuma, öğretme aracı mevcut. Ben hepsinden biraz yararlanmaya çalışıyorum. Tabii kitap kokusu hiçbir şeye benzemiyor. Elektronik kitap haberlerini gördüğümde, eskimiş bir kitap edasıyla bozulmuştum açıkçası. Ne bileyim, sayfalara dokunmak, toz kokusunu duymak, ayracı özenle yerleştirirken içimden bir parçayı da sayfa arasında bırakmak hoşuma gidiyor. Gıcır gıcır yeni basım kitaplara nazaran eskimiş, dökülmüş kitapları da daha çok seviyorum. Kütüphaneye gittiğimde, aynı kitaptan iki tane olduğunda, kütüphaneci doğal olarak daha yeni olanı vermek istiyor. Bense özellikle en eski olanı seçiyorum. Zaten eski zamanları da daha çok seviyorum. Keşke seksenlerde falan yaşayabilseydim de insanların sahici samimiyetlerini, mahcup aşkları, bayram bekleme sevincini, dostluğu ören vefa taşlarını görebilseydim diyorum. Eskiden her şey çok başkaymış, ben sanki yanlışlıkla bu zamanlara kalmışım gibi hissediyorum. Eski kitaplar da beni bir nebze o günlerde yaşattığından onları tercih ediyorum.

Neden elinize her geçeni okumalısınız? Çünkü cahilliğinizi yalnızca okumak alır. Ne kadar gezerseniz gezin, kimden ne dinlerseniz dinleyin, hepsi bir yerde sınırlı kalacak ve yetmeyecektir. Oysa okumanın bin bir türlü hali vardır ve konusu sınırsızdır. Basit bir aşk romanı okusanız bile farklı bakış açısı görmek size bir şeyler katacaktır. Randevulu bir yere gittiniz, gözünüze ilişen dergiyi karıştırın. Yolculuklarda çantanıza mini bir kitap koyun, bekleme sırasında size dostluk etsin. Hiçbir şey yoksa mutlaka akıllı telefonunuz vardır. Açın bir haber sitesini, şöyle bir bakın neler olmuş. Kitap almaya paranız yoksa, her yerde iyi kötü bir kütüphane vardır. Gidin o kütüphane kokusunu koklayın. Zaten ister istemez bütün kitapları okuyasınız gelecek. Şahsen ben gittiğimde hiç çıkmak istemiyorum.

İlgi alanınız olsun ya da olmasın. Okuyun efendim okuyun. Dikkat edin; kitap okuyan bir insan ile okumayan insan tam anlamıyla iletişim kuramaz. Biri daha detaycı olur, karşısındakinin ne dediğini daha çabuk anlar, daha zeki ve anlaşılmaya yönelik mizah yapar; diğeri ise bu mizahı anlayamayabilir, detaylar çoğu zaman aklına gelmez, karşısındaki ne kadar anlatmaya çalışırsa çalışsın kendisi onun bilge penceresinden bakamadığı için iletişim kuramaz. Bakın bu asla aşağılama değil. Bu insanın elinde olan bir şey, o sebeple ben bunu bir eksiklik olarak görüyorum. Saatlerce okumanız gerekmez. Yatmadan okuyun, azar azar okuyun ama okuyun.

Bir insanla kitap sohbeti etmek ne hoştur bilir misiniz? Açıkçası ben bunu yapabildiğim insanlara bayılıyorum. Gurbette hemşerimi bulmak gibi oluyor. Deneme okumaya da bayılıyorum. Başka biri nasıl düşünmüş, benim bakamadığım hangi pencereden bakmış merak ediyorum. Her insan öyle güzel şeyler katıyor ki… Farkındalık bile yaratabiliyor içimde. Size de şiddetle tavsiye ediyorum. Benim bloğumu ya da dikkatinizi çeken her hangi bir bloğu okuyarak olayları farklı değerlendirmeye, kendinize bir şeyler katmaya çalışın. Sonra bir de gazeteler var. Hem bakkal amcaların sattığı hem elektronik ortamda sunulanlar. Görüyorsunuz ki okumak isteyenin önünde hiçbir engel yok. Ben neden kitap okumanızda bu kadar ısrarcığım söyleyeyim; kitap gözlerinizi daha az yorar, kitabın kokusu, dokusu sizi okumaya daha çok teşvik eder ve her kitapta başka dünyaya ışınlanırsınız. Bambaşka kahramanlar oluverirsiniz. Sorunlarınızdan sıyrılıp başka hayatlarda gezersiniz. Zor değil inanın. Okuyamayan ve okuyanın arasında her daim fark vardır. Deneyin, ufkunuzun inanılmaz genişlediğini göreceksiniz. Bu müthiş bir şey. Çocuklarınıza da okumayı ancak ve ancak okuyarak aşılayabilirsiniz.

Lütfen çocuklarınızın eline yalnızca Barbie bebekler ve son model oyuncak arabalar, silahlar sıkıştırmak, eline tableti verip başınızdan atmak yerine kitaba alıştırın. Elinizdeki yaş bir ağaç, sizi taklit eden bir kukla. Siz neredeyseniz peşinizden gelen bir yavrucak. Okumuyor deyip kestirip atmayın. Okuma alışkanlığını neden kazandıramadım diye düşünün.

Çok çok çokça okumanız, okumaya teşvik etmeniz, bilgilenmeniz, bilgilendirmeniz dileğiyle…

Yorum Gönder

2 Yorumlar