 |
| Üslubu Beyan Ayniyle İnsan |
Yanlış anlaşılmanıza sebep olan bir sürü etmen vardır. Açıkça tüm kelimeleri kullanmış olabilirsiniz. Bunun yanında kelimelerle birleştirdiğiniz ses tonu, mimikler, el hareketleriniz ve hatta virgülü koyduğunuz yer bile anlaşılmanızda çok önemlidir. Neyi nerede kullandığınıza dikkat etmelisiniz. Ben bir şey demedim ama karşımdaki kırıldı dediğinizde durup nasıl söylediğinizi düşünmelisiniz.
Niyetiniz kötü olmayabilir. Ancak özellikle yeni tanıştığınız birine karşı kelimeleri iyi seçmeli, ciddiyetinizi korumalı, bunun yanında aşırı mesafeli olmaktan kaçınmalısınız. Şimdi yeni biriyle tanıştığınızı ve flört etmek istediğinizi varsayalım. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın tavsiyelerimi uygulayabilirsiniz. İlk olarak en güzel başlangıç kelimesi her zaman merhabadır. Lütfen selam, naber, hey ve benzeri saçma, çocuksu kelimeleri kullanmayın. Bu sizin hanenize artı katmayacağı gibi eksi olarak da geçebilir. Bir kere çok ciddiyetsiz gözüküyor. Tabi bir de hiç tanışıklık olmadan bir şey soracaktım diye bodoslama girenler var, aman ha!
Merhaba! Bu kelimeyle ilk artınızı aldınız bile. Kibar ve ölçülü bir giriş yapmış oldunuz. Nasılsın, neler yapıyorsun gibi sorularla devam edebilirsiniz. İlk aşamada muhabbetinizin uyuşması çok önemli. Kullandığınız her kelime sizden bir iz olarak kalacak. Sohbet ilerledikçe samimiyetiniz artabilir. Ancak bunu kontrollü yapmalısınız. Gereğinden fazla samimiyet, boş iltifatlar aradaki ilişkinin soğumasına neden olur. Özellikle karşınızdaki deneyimli biriyse gerçekliği olmayan sözleriniz sizi vasat konuma getirecektir. Partnerinizin de sizinle flört etmek istediğini anladığınızda ufak ve kibar iltifatlarda bulunabilirsiniz. Bu tatlı havayı minik esprilerle daha da ısıtabilirsiniz. Fakat bilin bakalım hangi esprilerden uzak durmalısınız; soğuk, saçma ve yersiz olanlarından. Özellikle karşınızdaki insan size bir sorunundan bahsediyorsa asla bu yola başvurmayın. Bilmeden de olsa hassas noktasına dokunma ihtimaliniz var.
Aslında tavsiyelerim sadece flört ettiğiniz insanlar için değil, yeni ya da önceden tanıştınız, hatta çevrenizdeki tüm insanlar için geçerli. Samimiyetiniz ne derecede olursa olsun dikkat etmelisiniz. Çok samimi olup şakalaşabilirsiniz, ancak hakaret yollu kelimeler bir süre sonra bu şakaları kavgalara, dargınlıklara çevirebilir. Zaten karşınızdaki insan böyle şeyler kaldıramıyorsa kalbini kırmanıza hiç gerek yok. Konuştuğunuz kim olursa olsun, asla ama asla yapmamanız gereken en büyük yanlış emir kipiyle konuşmaktır. Yap, et, ver, git, gel… Hiç hoş değil. Şaka amaçlı da olsa iyi niyetli de olsa kesinlikle olumlu sonuç vermeyecektir. Ben bu sebeple bir çok insandan soğuduğumu biliyorum. Şunu unutmamalısınız ki; söylediğiniz her kelime, yüzünüzdeki her mimik, her hareketiniz ve tüm konuşma şekilleriniz kişilik özelliğinizi yansıtan küçük tanımlayıcılardır. Bunlardan biriyle ben çok saygılı ve ağırbaşlıyım da diyebilirsiniz, hiçbir şeyi ciddiye almam gevşeğin biriyim de diyebilirsiniz. Samimi ve eğlenceli olmakla, sulu ve ciddiyetsiz olmak arasında ince bir çizi vardır. Bu çizgi hayattaki duruşunuzu belirler.
Kaliteli insanları kendinize hayran bırakmanın yollarından en önemlisi üslubunuzdur. Farkında olmadan çok gönül yapabilir ya da kırabilirsiniz. Kullandığınız üslup sizi çok yukarlara taşıyacağı gibi dibe de vurabilir. Bir nevi sözel kimliktir üslup. Bu yüzden gerek iş görüşmesi gibi resmi durumlarda, gerek arkadaşlarınızın olduğu sıcak ortamlarda, gerekse gönül ilişkilerinizi bağlamaya çalıştığınız heyecanlı buluşmalarda üslubunuza çok çok dikkat etmelisiniz. Güzel üslubunuzla, güzel insanlarla, kaliteli iletişim kurabilmeniz dileğiyle…
0 Yorumlar