Sev, Söyle, Belli Et

Sev, Söyle, Belli Et
Sev, Söyle, Belli Et

Çevremizdeki her şeyin sevilmeye ihtiyacı vardır. Çiçekler, hayvanlar, yaptığınız işler bile sevgi bekler. Dili, düşüncesi hatta canı olmayanlar bile sevgi istediğine göre insanın nasıl bir sevgi ihtiyacı duyduğunu düşünün. İnsan ilişkilerindeki sorunların büyük kısmı aslında sevgisizlikten değil de bunu belli etmemekten kaynaklanıyor. Her insanın sevgiyi belli etme şekli farklıdır. Her şekilde bunu yapabilirsiniz, nasıl yaptığınız elbette önemlidir. Daha önemlisi ise gerçekten belli ediyor olmanızdır. Bu arada bazı sebeplerden dolayı bir süre yazamadım ancak artık daha düzenli yazacağımı, beni takip etmeye devam etmenizi istediğimi belirtmek istiyorum.

Çoğu insandan ‘’seviyorum, biliyorsun daha ne yapayım, ben de böyle sevebiliyorum’’ cümlelerini duyarsınız. Bu sizi bir yere kadar idare eder. Zaman geçtikçe bu kadarıyla yetinemeyeceğinizi anlarsınız. Öyleyse şimdi kendinizi düşünün. Siz sevginizi gerçek anlamda belli ediyor musunuz? Belki size göre ediyorsunuz ama karşınızdaki insana yetebiliyor musunuz? Öncelikle sevginizi belli ederken, karşınızdaki insanın nelerden hoşlanıp, nelerden hoşlanmadığını bilmelisiniz. Sizden ilgi, güzel sözler, ince düşünce gibi manevi şeyler bekleyen bir insana, tek güzel söz etmeden pahalı bir mekanda pahalı yemekler yedirmeniz onun için neredeyse hiçbir şey ifade etmeyecektir. Siz o gece için ağzınızla kuş da tutsanız sihirli kelimeleri söylemediyseniz kaybettiniz demektir.

Bir insana su vermek için susadığını söylemesini beklemeyin. Her hangi bir zamanda ona bir bardak su verin. Şaşıracaktır. ‘’Susadım demedin ama ben içerken sana da getirdim’’ demek bile sevgiyi belli etmek değil midir? Ne kadar kolay aslında. Sizin gözünüzde büyüttüğünüz ya da hiç önemsemediğiniz şey… Hem çok kolay hem sonuçları mükemmel. Kimse sevgiden rahatsız olmaz. Şımarabilir; size tavsiyem sevgiden, ilgiden şımaran insanlardan uzak durun. Doyumsuz insan mutlu olmayacağı gibi sizi de yoracaktır.

Ne yapsam olmuyor, yetmiyor diyebilirsiniz. Böyle zamanlarda neler yaptığınıza bir bakın. Şimdi ben size kendi hoşlantılarımdan yola çıkarak birkaç tüyo vereceğim. Öncelikle karşınızdaki insanı imkanlar elverdikçe tanımaya çalışın. Ne seviyor, ne sevmiyor, bir gününü nasıl geçiriyor, dış görünüşünde nelere dikkat ediyor bunları biraz inceleyin derim. Diyelim ki bir erkeksiniz. Karşınızdaki kadının sevdiği renkleri bilin mesela, aksesuar olarak ne kullandığına dikkat edin, hangi konular nasıl etkiliyor bir ölçün. Mesela ben kitap okumayı çok severim. Böyle bir hediye beni mücevherden daha çok etkiler. Özellikle adam kendi okuduğu bir kitabı hediye ediyorsa bana ne kadar değerli olduğumu hissettirmiş demektir. Kadınlara özel konuları, bana yardımcı olmak için merak eden adam, sevgiye dair bir adım atmış oluyor. Çiçekleri pek tabii ben de çok severim. Ancak her kadın gül sevmez beyler. Ben beyaz lale severim bir başkası papatya. Benim kimi zaman koleksiyon miktarına çıkan bir takıntım da çoraplardır. Bayılıyorum çeşit çeşit çoraplara. Belki sizin sevdiğiniz kadın da ojelere bayılıyordur, belki kalemlere, belki defterlere… Klişelerden uzaklaşın. Artık kocaman ayıcık devri biraz geçti bence.

Kadın olduğunuzu varsayalım. Adam kravat mı takıyor, papyon mu, kol düğmesi kullanıyor mu? Bunun gibi şeylere dikkat edebilirsiniz. Biz kadınlar gibi erkeklerin de aksesuar zaafı vardır. Kitap okuyan bir adamsa hiç durmayın onun ilgi alanından bir kitap okuyun ve ona hediye edin. Bu sizin ilgi alanınız olmayan konuyu, o seviyor diye öğrenmeye çalıştığınızı gösterir. Bence sevginin en büyük göstergesi budur. Kendi adıma konuşamam gerekirse ben buna bayılıyorum. Karşınızdaki insan erkek ya da kadın olsun gün içinde ansızın arayın. Seni merak ettim, özledim deyin. Bir dakikalık konuşma sizi bir sürü kocaman adım kadar ileriye götürecektir. Arayamıyorsanız bir mesaj atın. Karşılıklı mesajlaşamıyorsanız, karşılık beklemeyen bir mesaj ikinizi de mutlu edecektir. Mesajda ‘’konuşamıyoruz ama aklımda olduğunu bilmeni istiyorum, seni özledim, ilk fırsatta konuşalım’’ gibi bir şey yazabilirsiniz. Bunlar gibi pek çok şey yapabilirsiniz. Seviyorsanız düşünüp yaratmaya çalışın. Yapamıyorsanız yardım alın. Ve kesinlikle sevdiğinizi sık sık söyleyin. Hayat çok kısa, her birimizin bu cümleye ihtiyacı var.

Tüm bunlar bir kenara, sevgi dolu hareketleri yaparken önünü arkasını düşünün. Lütfen sevmediğiniz bir insanı seviyormuş gibi yapmayın. Önce sevin sonra belli edin. Ne olur bu kadar kötü olmayın. Bir insana arkası boş umut verip yarı yolda bırakmak kadar kötü bir şey yok. Belki de karşınızdaki insan son umut tanesini sizin için harcamıştır. İster dini inancınız olsun ister olmasın. İnancınız var ise karşınızdakinin ahını alacağınızı, yok ise evrenin hiçbir kötü olayı kimsenin yanına bırakmayacağını unutmayın. Vicdanınızın sesini hiçbir zaman kısmayın. Sizi insan yapan tek şey odur.

Çok sevmeniz, çok vicdanlı olmanız, sevginizi çok belli etmeniz dileğiyle… Sizleri seviyorum.

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Öncelikle uzun süre sonra yazı yazmanız beni sevindirdi. Aslında sevgi bir nevi paylaşmak demektir. İnsan sevdiği kişinin acısını ve mutluluğunu paylaşıyorsa (hafifletme) o kişi benim için en kıymetli kişidir. Yazınızda şöyle bir cümle geçiyor "Lütfen sevmediğiniz bir insanı seviyormuş gibi yapmayın." bu cümle bence her şeyi hatırlatıyor. Güzel bir yazı olmuş başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Okuyup yorumlamanız benim için çok kıymetli. Sevgiler...

      Sil